18 Mayıs 2019 Cumartesi

Yolları Ayırmak - 1

Uzunca bir aradan sonra tekrar merhaba. Bahane yok, tembellik yaptım ve yazmadım.

Bu aralar dertliyim, çalıştığım kurumda “cost concern” sebebiyle performansı düşük olan bir hayli çalışanla yollar ayrıldı. Ben de ekibimden birkaç kişi ile vedalaştım.

Kovulma dediğimiz ama politically correct söylemi “yolları ayırma” dediğimiz olay çalışan herkesin başına gelebilecek bir durum. Özellikle bankacılıkta kaçınılmaz, ben de dahil çoğu özel sektör çalışanını bekleyen kader bu. Devlet Bankaları ve İş Bankası gibi sendikalaşma olan bankaları saymazsak sektörde çok sık olan bir olay. Ben Türkiye’de 3-4 farklı Banka’da çalıştım. 1’i hariç diğerlerinde emekli olduğunu gördüğüm insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Hatta maalesef sıradan bir durum, yurtdışında da farkı olmadığını bizzat deneyimliyorum. Bu sebeple bu konulara girelim biraz istiyorum.

Neden işten çıkarılırsınız? Bildiğim sektör olan Bankacılık için yazıyorum tabii;
  1. İşiniz bok gibidir.
  2. Kişiliğiniz bok gibidir (OÇ diye tabi edebileceğimiz cinsten)
  3. Çalıştığınız Banka’yı bir başka Banka satın almıştır.
  4. Biriminiz başka birimle birleştiriliyordur veya biriminizi / rolünüzü kapatıyorlardır.
  5. Çok para alıyorsunuzdur ve aslında işinizi sizden daha ucuza sizin unvanınızın bir altına yapacak genç cengaverler vardır
  6. İşiniz gelişen teknoloji sayesinde sistem tarafından otomatik hale gelmiştir. Ve size ihtiyaç kalmamıştır.

Yöneticiniz size takmıştır falan gibi çözümü kolay, klasik olaylara girmiyorum. Yazdıklarım 5-15 yıllık birçok Bankacı için geçerli. 

Başlayalım; işiniz bok gibiyse ve bunun farkındaysanız ne yazmamı bekliyorsunuz ;) İşinizi adam gibi yapın, yapamıyorsanız veya yaptırılmıyorsanız doğru yerde değilsiniz. Bir an önce iş bulup kaçın.

Kötü bir kişisiniz? Bunun muhtemelen farkında değilsinizdir ama eğer hakkınızda 3’den çok çalışan şikayette bulunmuşsa muhtemelen iğrenç bir insan olabilirsiniz. Kötü insanlar eğer satıştaysa genelde para getirdiği sürece, hedefleri beklenenden de iyi olduğu sürece yaşarlar. Risk/ Denetim gibi birimlerde ise sonuç ürettikleri sürece yaşayabilirler. Ama er yada geç işten atılırlar. Yurtdışında bu tiplerin kadınlarına “bitch” erkeklerine “bastard” derken güzel ülkemde cinsiyet ayırt etmeden genel olarak “OÇ” diyoruz. Kötü kişiyseniz kendinizi düzeltmeye bakın, 360 derece değerleneler, psikologlar, iş yerindeki mentor ve koçlar bunun için var.  Kötü kişiye bağlıysanız o kişiyi şikayet edin. Birşey olmaz demeyin, oluyor.

Bankanızı satın alıyorlar. Sıçtınız. Böyle bir durum varsa iki seçenek var, yurtdışından biri alıyorsa işler ilk iki sene deli yoğun geçer, çok atılan olmaz, birleşme ile ilgili projelerde yer alanlar 1-2 sene içinde güzel güzel terfi ederler, kimisi yurtdışına gider. İt gibi çalışırsınız, izinler falan yalan olur. Böyle bir durumdaysanız tavsiyem proje ekiplerinde yer alın. Zaten yorulacaksınız, bari kendinizi gösterin. Birleşme iki lokalse işte bu çok feci bir durum. Genelde alan tarafta çok bir sıkıntı olmaz ama satın alınanlarla yollar ayrılır. İşin kötüsü batan geminin “malı” (teşbihte hata olmaz) olduğunuzdan başka yere başvurularınızdan da birşey çıkmayabilir. Hayatta kalmanın yolu burada da birleşme projelerinde aktif rol oynayıp, birinin bu adam/ kadın işe yarar demesini beklemenizdir. Alternatif olarak; satın alan tarafta network’ünüz iyiyse masa oyunlarına girmeniz lazım. Network ister beğenin ister beğenmeyin, ister doğru bulun ister bulmayın; hayatın gerçeği...


Devamı diğer yazımıza...

1 yorum:

  1. Yazılarınıza tekrar başlamanız çok güzel..Umarım arayı bu sefer fazla uzatmazsınız

    YanıtlaSil