1 Eylül 2017 Cuma

Bana Üstat de…



Müfettişlik öyle bir yazı ile anlatılacak bir meslek değildir.

Birkaç yazı yazılacak bir konu bu. Zaten uzun uzun, abarta abarta anlatalım ki, blog ilgi çeksin (Henüz adsense’ aktifleştiremedik ama aktifleştirince googleadd’lere tıklayın)

Evet geçen yazıdan devam edelim. Müfettiş Yardımcılığı sınavını kazandınız, başınız göğe erdi, iş teklifi yapıldı, teklif sırasında; teklifi yapan kurum “burası bir okuldur” dedi, halihazırda üst yönetimde olan bir iki teftiş kökenli isim verildi, gaza geldiniz, aile yakınlarından bir iki kişi “ooo müfettişlik mi, süper süper, üper düper” dedi; sizde kabul ettiniz.

Öncelikle hayırlısı olsun. Esasen gayet güzel bir meslek, hangi kurumda yaptığınıza göre değişmekle birlikte…

İlk olarak sağlam bir kültür şokuna hazırlanın. Girdiğiniz ortam askerlik yapanlara bile garip gelecek bir hiyerarşik yapıya sahiptir. Sizden hasbel kader 1 sene önce işe başlamış, doğru dürüst yabancı dil bilmeyen, iş bilmeyen birine "üstat" veya "bey" demek zorunda kalabilirsiniz.

Üstat kimdir? Üstad mı üstat mı? Neden üstat.  Efendim, bu eski bir gelenektir. Müfettiş yardımcılarını, senenin büyük bir bölümünde mobildirler. Bir müfettişin refakatinde çalışırlar. Genelde yapacakları tüm işi ekip şefi olan müfettiş verir, o işin nasıl yapılacağını anlatır (anlatması gerek ama aramızda aç talimatları oku diyen çiftlik hayvanları olabilir), okunması gereken konuları gösterir, müfettiş yardımcısının bilmesi gereken herşeyi anlatır / öğretir.  Bu sebeple saygıdan ve bir konu öğretilmesinden dolayı eskiden kıdemsiz olanlar kıdemlilere üstat derkerdi. 

Bir de o kadar çok şey okuyorsunuz, o kadar çok sınava hazırlanıyorsunuz ki, bir müddet sonra gerçekten çok konuda çok şey biliyorsunuz veya nasıl öğrenileceğini biliyorsunuz (mesleği düzgün yaptığınız varsayımı altında) bu yüzden de özellikle taşra şubelerindeki eski bankacılar (40+) size üstat diyor. 

Şu anda bu gelenek yeni müfettiş ve muavin arkadaşların “ağrına” gittiğinden, veya küçük dağları ben yarattım modunda olanların “bana kimse birşey öğretmedi, ben dişimle tırnağımla” öğrendim modundan git gide yok olmaktadır.  Aynı olay “muavin” lafı içinde geçerlidir. Aşağılama olarak algılayan çok kişi müfettiş vardır. Bu yazıyı okuyan yeni başlayanlara veya başlayacaklara nacizane tavsiyem; içinizden nasıl geliyorsa, içinde bulunduğunuz kurumun kültürü ile de uyumlu olarak davranın. Hıyarın biri gelipte bana niye ismimle hitap ediyorsun, bana üstat diyeceksin derse, ona cevap vermeden koşarak uzaklaşın oradan. O kişi muhtemelen insan değildir, açıklamanızdan da bir şey anlamaz.  Gidin şikayet edin bu kişiyi…

Neyse üstat olayını çözdük herhalde. Şimdi ne olacak? Ne olacak sanıyorsun kardeşim? Şube şube, il il dolaşacaksın. İşin bu Açık Mert Korkusuz :)

Arkası yarın...

4 yorum:


  1. Üstad muavin hikayeleriyle süsleyelim burayı üstad. Bize 2 çay biri sıcak olsun falan tarzı anekdotlar ilgi çeker.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahaha\ neden olmasın başımıza gelmedi değil. Bizim üstatlardan biri ucuz diye Kayseride 1 ay eczacılar odası lokali (yanlış hatırlıyor olabilirim) gibi biryerde zorla yemek yedirmişti. Ay sonunda yalvar yakar çarşı içindeki meşhur bir dönerciye gittiğimizde de hesabı ödemeyip "Dostum halledin" demişti:) Allahtan layığını buldu, piyasada değil artık...

      Sil
  2. Bizde de kıdemli olana üstadım, kıdemsiz olana üstad derler. Alt kıdemdeki müfettiş üst kıdem müfettişe üstad derse ömür boyu süren bir kin başlar. Beraber mi refakete çıktık ne üstadı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim basladığım kurumda üstatlar kıdemsizlere Dostum diye hitap ederlerdi... Daha iğrenç bir hitap şekli şu yaşıma geldim dumadım. Sizinki de iyimiş ama. Katkınız için teşekkürler

      Sil