Marka üniversitelerde okuyanların
kafalarında genelde mezun olunca Procter & Gamble (P&G), Unilever,
Henkel, Phillip Morris, BAT, Coca Cola çalışmak vardır. Sene sonlarına doğru bu
üniversitelerde kariyer günleri olur, adını saydığım firmalarda mümkünse yine
bu üniversitelerden mezun, uzun topuklu zayıflıktan kıkramış, french tırnaklı,
LV çantalı, full makyaj kokoş bir HRcı (IKcı) abla gelir. Çalıştığı kurumu
-nefret bile etse- şişirdikçe şişirir, biraz daha uğraşsa kendi bile kanacaktır
söylediği yalanlara. Artık yurtdışında çalışma fırsatlarından mı bahseder,
esnek çalışma saatlerinden mi, gençlere yapılan yatırım ve genç yaşta verilen
sorumluluktan mı dem vurur… Havalı gavur isimleri duyan gençler niyeti bozar; o
da bordro mahkumu olacaktır…
Lakin kazın bacağı böyle değildir, bu
saydığım firmalar 2-3 kişi, bazense 1 kişi alırlar. Tabii 1000 kişi, ki bu
kişiler üniversite sınavında dereceli kesimdir, birbirlerini yerler… Şanslı,
becerikli, azimli bir ufak grup istediğini düşündüğü marketing / sales pozisyonlarına
geçerler.
Geriye kalanlar isteselerde, istemeselerde
Big 4 adı verilen PricewaterhouseCoopers (PWC), Deloitte, Ernst &Young (EY)
ve KPMG firmalarının kucağına doğru sevimsiz, olurda bu kurumlara girerlerse
iyice sevimsizleşen bir yola girerler. Bu firmalar kendilerine denetim
firmaları derler ama külliyen yalandır, bildiğin muhasebe firmalarıdır.
Sıkıcıdırlar, kuş kadar para verirler, sizi zorla SMMM (artık kaç M varsa)
sınavına sokarlar, modern kölelere dönüştürürler. Bana inanmıyorsanız; Ewan McGregor
abimizin 2008 yapımı “Deception” filmini bu yola girmeyi planlayan, girmiş ama
daha ne olduğunu anlamamış 1-2 yıllık asistanlar için tavsiye ederim. Burada
çalışan bazı şapsal (alınma yahu sana demiyorum) arkadaşlar, çalışırken MBA
yapıp mezun olduklarında giremedikleri firmaların marketing’ine
geçebileceklerini zannederler. Lakin burası USA değildir, başladığı yoldan
sertifika ile, kursla, MBA ile (hele ki Türkiye’deki diplomayı muhasebeden
borcu yoktur kağıdı ile aldıklarınızdan) kurtulmak birkaç kişiye nasip
olmuştur, o kişilerde urban legend şeklinde bu firmalarda anlatılır. Tıpkı
Bankada çalışıp bir gün kafası bozup, istifa edip Fethiyede balıkçı açan üst
düzey yönetici hikayesi gibi, herkes bu hikayeyi anlatır ama bu adamları
tanıyan yoktur…
Neyse Big4’a girmek kolaydır. 90’lı
yılların sonunda ve 2000’li yılların başında zordu girmek aslında. Az adam
alırlardı, kimisi sınav bile yapardı. Alım kontenjanlarının yarısında torpil
vardı. Şöyle ki, büyük müşterilerinin kilit pozisyonlarda olanlarının çocukları
burada işe girerdi, isterlerse mülakatta altlarına kaçırsınlar, pırt yapsınlar,
büstiyerle gitsinler, ayol mayol desinler… Fark etmez. Bu durum halen devam
etmektedir; bunlar prens ve prenseslerdir. Bahsettiğim bu senelerde Big 4’da
(hoş o zaman Big 5’dı) bu firmalarda çalışmak daha prestijliydi, işe aldığı
gibi ilk eğitim için bir aylığına İspanya’ya mı yollayan firma istersin, yoksa
Beymen’den takım alsınlar diye yüklüce hediye çekimi veren istersin, her sene
terfi ettikçe yine yurtdışında eğitim mi istersin, hepsi bu firmalarda vardı.
Hatırı sayılır sene sonu bonusu da verirlerdi. Sonra Enron oldu, Big 5 aniden 4
oldu, 2001 krizi oldu derken bir baktık öyle burunlarından kıl aldırmayan
firmalar hayatlarına “Cost Cutting” kavramını soktular. Tabii yurtdışı
eğitimleri bitince, bonuslar cücük kadar olunca, hatta bazı yıllar olmayınca,
çekler gidince, bu firmalara yeni mezun rağbeti artmadı ama başlayanların hepsi
iş buldukça kaçmaya başladı.
Devam edecek, arrivederci...
Merhabalar, big four ile yakından ilgilenen birisiyim. Bu zamana kadar her şeyi olduğu gibi anlatan birisinin olması beni mutlu etti. Fakat ne kadar acı gerçekleri okumuş olsam da gerek lisede muhasebe ve finansman okumuş olmam ve gerekse bu alanda yaptığım ufak çaplı stajların da etkisi ile kariyerime big four'da başlamak istiyorum. Buraya kadar her şey net fakat bir yazınızda bahsettiğiniz marka üniversitelerde okuyor muyum ondan emin değilim. Akdeniz Üniversitesi Türkçe İşletme okuyorum(ingilizcesi mevcut değil malesef). ve ingilizce bilgim intermediate düzeyinde. Yani aman aman yok. Not ortalamam da hatrı sayılır bir düzeyde. Beni tedirgin eden nokta hal böyle iken big four'da işe başlama şansım hakkında ne düşünüyorsunuz ? Veya bu konu hakkında ne gibi önerileriniz var ? cevaplarsanız çok sevinirim. Kariyer hedefim, köklü şirketlerde operasyonel düzeyde finans müdürü olmak.
YanıtlaSilMerhaba,
SilBlog sahibi ben değilim ama eski bir big four çalışanı olarak yanıtlamak isterim. Açıkçası İstanbul, Ankara ve İzmir üniversiteleri dışında çok ender başvuru değerlendirmeye alırlar. Genellikle bu üniversiteler dışındaki cv'ler direkt elenir. Yani en azından 3-4 sene önceye kadar böyleydi. Belki biraz fazla açık oldu ama dediğim gibi 3-4 yıl önceye kadar bu durum böyleydi. Bu üniversite mezunları muhakkak bu işi senden daha iyi yapabilecek durumda değiller ama firmalar da bir şekilde eleme yapmaları gerekiyor.
Hayatta Başarılar
Teşekkür ederim gerçekçi katkınız için
SilAkdeniz üniversitesi ile şansınız düşük maaalesef. Ama imkansız değil (Bende label olmayan üniversite mezunuyum). Tavsiyem Marmara üniversitesinde denetim yüksek lisansı yapın. Ayrıca ne yapıp edin IELTS falan gibi bir sınava hazırlanıp o sınavdan 7-8 arası alacak düzeye gelin. Gerisi gelir. Alternatif olarak Devlette müfettişlik daima para eder. VEya Banka müfettişliğine hazırlanın
Siltransfer fiyatlandırması ya da ıfrs(ufrs) departmanları yurtdışı açısından daha avantajlı olabilirler mi sizce? tax yada audit'e kıyasen ele alırsak?
YanıtlaSilTransfer fiyatlamasının prim dönemi geçti. IFRS bilmek daima iş yapar. Yurtdışı için bir avantaj sağlamaz. ACCA yurtdışının kapısını açar.
YanıtlaSilTax'de ilerlemenin yolu devlet kökenli olmak. Tax mi audit mi derseniz, audit.
Merhaba,
YanıtlaSilE&Ydan vergi performans danışmanlığı stajı için teklif aldım ama suana kadar ne eğitim hayatımda ne de stajlarımda finans ile ilgili hicbir sey yapmadım ve pek ilgim yok. Daha çok pazarlama için ilerledim ama bu departman yeni açıldığı için ve firmadan dolayı çok kararsız kaldım. Bu arada yeni mezunum yorum yapabilirseniz çok sevinirim,şimdiden teşekkürler.
Baya geç dönüş yapıyorum, özür dilerim. Eğer elde uluslararası bir firmanın pazarlamasından teklif yoksa, çalışma ihtiyacınız varsa (gümüş kaşıkla doğmamışsanız) umarım kabul etmişsindir. E&Y markadır, iyidir. Çok zor bir hayattır ama dayanırsanız sonu iyidir (şansta varsa tabii).
SilMerhaba
YanıtlaSilTürkiye'deki büyük firmalardan birinde Internal Audit olarak başlama fırsatım var. İTÜ mezunuyum ve 5 senedir Fraud alanında çalışıyorum. İnternette yazan yorumları okuduğumda çalışma saatlerinin kötülüğünden ve işin zorluğundan bahsedilmiş. Beni zorluk kısmı çok korkutmasa da gelecekteki kariyer planı konusunda hiçbir fikrim yok. Diğer taraftan IT'ye geçip analist olmayı da kovalayabilirim. O yüzden kararsızım. 5 sene bu sektörde çalıştıktan sonra ne iş yapılır? Nerelerde çalışılabilir? Maaşları nasıldır? Kariyer fırsatları nelerdir? Yorum yapabilirseniz çok sevinirim. Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Fraud olayı Türkiye'de hep sessiz sedasız, gürültü patırdı kopartmadan halledelim abilik bir iş olduğundan kariyer olarak hep bir olay patladığında prim yapan iştir. O yüzden çok matah bir kariyer değildir Türkiye'de. Amerika'da süper iştir, UK'de de. IT kısmına geçme şansınız varsa mutlaka zorlayın sonua kadar, IT'ciler daima daha iyi kazanır, IT security'cilere ekmek çok. Kafan atarsa penetration testçi olup kendi işini falan bile yapar. Yani özetle, fraud TR'de yaş iş. Big 4'un fraud ekiplerindeyse bir nebza iyidir. IT şansın varsa, sonuna kadar kovala.
SilTeşekkür ederim hocam. O halde önceliğim Analist olmak.
SilMerhaba,
YanıtlaSilE&Y’da güncel yeni mezun maaşları hakında bilginiz varmı ? Özellikle audit için soruyorum. Zannedersem aşşağı yukarı diğer pozisyonlar da aynıdır.
Teşekkürler
Glassdoor sitesinden bir araştırmanızı tavsiye ederim. Yeni başlayan maaşlarını bilmiyorum. Ama mülakatta burası bir okuldur diye biri birşey derse bilin ki düşük maaş teklifi yapacaklar.
Silmerhaba. acca sınavlarını tamamlamak üzereyim. tax'ci olarak yurtdışı için hangi alana odaklanmak gerekir sizce? vergi mevzuatı farklı olduğu için yurtdışından iş bulmak zor olur diye düşünüyorum. tavsiyeniz olur mu bu konuda? teşekkürler.
YanıtlaSilACCAyı aldıktan sonra hiçbirşey zor olmaz abi. Rahat ol. Körfezde iş bulman en olasılık. Taxci olduğuna göre hali hazırda bir big4dasındır diye düsünüyorum firma ile yurtdışına git. Değilsen big4a geç öyle iş ara. Acca varsa sıkıntı yok
SilCevabınız için teşekkür ederim. Aslında ben UK istiyorum ama bir şekilde çıkmayı kafaya koyduğum için körfez de ihtimal dahilinde tabi. Big4'da değilim, maliyedeyim. Big4 alternatifini ben de düşünüyorum aslında eğer doğrudan geçme imkanı bulamazsam diye. Dediğim gibi asıl endişem vergi mevzuatının farklı olması nedeniyle buradaki tecrübemizin yurt dışında dikkate alınıp alınmayacağı konusu. Sizce ACCA'e ek olarak ADIT sertifikasının faydası olur mu bu noktada? Ya da sıfır tecrübe gerektiren işlere mi yönelmek mi gerekir?
SilTürkiye tecrübeniz aynı kurumda veya benzer kurumda çalışmıyorsanız size müthiş bir avantaj sağlamaz. Yani “experienced” değil “Seasoned” kişi olarak değerlendirilirsiniz, ki bu kötü bir durum değil. UK’de aynı kurum içinde uluslararası transfer olmadığınız durumda (ki sizde bu geçerli değil gibi) iş bulmanız çok zor. Worf permit süreci çok sıkıntılı... bir araştırın derim. Ki ayrıca çok pahalı ve ücretler yüksek değil oranın standartlarında. Numbeo sitesinden cost of living e bakın
SilMerhabalar,
YanıtlaSilBig four sınavları için YDS kursuna gitmem ne kadar doğru olur. İngilizce seviyem temel düzeyde.
Teşekkür ederim
Merhaba ,big fourda bulunmus biri olarak bu dogru bir secim olacaktır.
SilUmarım big four batağında değilsindir :(
YanıtlaSilMerhaba,
YanıtlaSilBig 4daki şirketlerden tercih yapmak isteyen biri için hangi şirketi seçmesi kariyer açısından daha faydalı olur?