20 Ocak 2018 Cumartesi

CIA sınav içeriği değişikliği

Sık sık olduğu üzere, CIA sınav içeriği yine değişti.

Bilmeyenler için eskiden bu meret 3 bölümdü, sonra 4 oldu, sonra yine 3'e indirdiler. Sınav müfredatını ise zırt pırt yeniliyorlar. Gleim yeni kitaplar basıyor, IIA ve Wiley de keza öyle... Elbette bu sorgulanınca iş hayatı değişiyor, IT, güncellemeler falan filan deniliyor. Kısmen doğru da, ama değişen içerikler ne kadar iş dünyasını yansıtıyor, tartışmalı (tamamen kendi fikrim).

Sertifika olayının en kötü tarafı, bana ve birçok meslektaşıma sahtekarca gelen ve de mesleğe gölge düşüren tarafı, sınavı verdikten sonra CPE denilen "Continuing Professional Education"  daha önce yazdığım sürekli eğitim aldığınızı kanıtlamaya yönelik sistem. Elbette sertifikayı alıp, yan gelip yatmamanız lazım. Ama CPE kazanmak içi para vermeniz bekleniyor. Bu işte işin tadını kaçırıyor. IIA'dan kitap alıyorsunuz, aa bir de bakmışsınız CPE kazanmışsınız, okudun mu okumadın mı belli değil ama parasını bastırdı mı evet. Senede bir düzenlenen İç Denetim Konferansına gitmişsiniz, kanepe yiyip, dedikodu yapıp, öğle yemeğinden sonraki ilk kahve arasında kaçmışsınız, hooop 8 CPE kredisi daha gelmiş. Aynı İç Denetim dergisine abone olmuşsunuz, arkasındaki bulmacayı çözmüşsünüz aha 3 kredi daha. Para basıp, krediyi alıyorunuz. Bir de bu yetmezmiş gibi senelik belge yenilemelerinde paraları bayılıyorsunuz. Yuh yani...

Olayın tam bir para tuzağına dönmüş olması gerçekten, denetçiliğin özü ile bence bağdaşmıyor. Elbette derneklerin yaşaması için, üretmesi için paraya ihtiyaç var, ama bu şekilde mi olmalı?

Bence olması gereken sene sonunda, sektördeki gelişmeleri içeren, değişen uygulmaları anlatan, case incelemeleri olan 2-3 modülden oluşan e-learning'ler sunulmalı. Bunlar next tuşuna basıp basıp geçilmemeli, video kayıtlarında oluşmalı, her modül 1 saati aşmamalı ki videoyu açık bırakıp, helaya gitmeyelim. Modüllerin sonunda da basit bir çoktan seçmeli test olmalı. Veremezsen eğitimi tekrar almalısın vs. gibi. Bu eğitim içinde sembolik bir ücret alınmalı. Ama bu kimsenin işine gelmiyor maalesef... Bu basit bir öneri, IIA'ın ülke ekiplerinde ne değerli insanlar var, oturup kafa yorsalar çok daha süper önerilerle gelirle. Ben TİDE ekibinde çok kişi tanıyorum. Gerçekten çok kafalı ve bu işe gönlünü vermiş kişiler var, içlerine bu CPE sistemi gerçekten siniyor mu?

Neyse çok dağıttım. Sinav içeriği zırt pırt yenileniyor. Alın size link;

https://www.iia.org.uk/qualifications/certified-internal-auditor/what-you-will-learn/syllabus-changes-in-2019/


19 Ocak 2018 Cuma

Yurtdışına "kapak" nasıl atılır? (5) - Halen anlamayan varsa, LinkedIn'le olmaz

Biraz değil baya bir geçen yazımın tekrarı olacak ama ağır anlayanlar için yine yazmak istedim;

Zannediyorsunuz ki ülkemizde tier 1 diyebileceğimiz yerden mezun olmanız, üstüne MBA patlaşmış olmanız, bir de milletin dilinin bile dönmediği şahane uluslararası bir firmada çalışıyor olmanız, LinkedIn'de iyice cilaladığınız CV'niz ile Londra, Dubai, Singapur, Hong Kong, New York, Amsterdam'daki firmaların kapınızda yatmasını sağlayacak... LinkedIn'den yaptığınız başvurular hemen görüşmeye dönecek...

Maalesef telefonunuz tek tük çalacak.

Biraz somutlaştıralım. Boğaziçi / ODTÜ mezunusunuz, üzerine Bilgi'de Denerim masterı yaptınız, Big4'da 5. seneniz, managersınız. Bu sene SMMM de oldunuz.  Londra'da uluslararası bir firmanın "budget& reporting manager"lığına başvurdunuz. Veya Big 4'daki diğer firmaların aynı pozisynuna başvurdunuz.

ITÜ Endüstri Mühendisliği mezunusunuz, Boğaziçi'nde MBA yaptınız. Yabancı bir Banka'nın Corporate Banking ekibinde Relationship Manager'sınız. Tier 1 kurumsal müşterilere bakıyorsunuz.  Dubai'de benzer kalibredeki Bankalara aynı pozisyona başvurdunuz.

Üzgünüm 100 başvurunuzdan hiçbirine cevap dahi alamayabilirsiniz. Zira sizden çok var, daha düşük paraya çalışacak ise daha bile çok var.

İngiltere çok zor, zira vatandaşı olmayanları almak için iş kanunları gereği oldukça sancılı bir süreçleri var. Brexit ile EU vatandaşları için bile işler zorlaşacak.

Yapmanız gereken iyi üniversiteler, sertifikalar, MBAlerin yanına birşey koymak değil. Uluslararası bir firmada çalışmak, bu firma aracalığı ile yurtdışına gitmek. Bir Türk için en kolay yol açık ara budur.

Şöyle düşünün Türkiye'de güzel CV'nizle yola çıktığınızda kaç dönüş alıyorsunuz. İş hayatına yeni atılan bir kişi değilseniz, Türkiye'deki oyunu çözmüş olmalısınız. 5. seneden sonra üniversitenin önemi her geçen sene azalır, yerini çalıştığınız firmaların adı sanı, büyüklüğü,ölçeği ile bu firmadaki rolünüz alır. Türkiye'de maalesef master tamamen bir komedidir, ama bunu başka bir yazıya saklıyorum. Sonra başvurmak istediğiniz firmada kimi tanıyorsunuz, elden CV nasıl gönderebilirimler başlar...

Yurtdışının bir farkı yok. Bu sebeple en kolay yol, firma içi ilanlardır. Tabii firma içi ilana başvurmak yetmez, bağlı olduğunuz yöneticinin desteği şart, destekten kastım köstek olmasın. Yoksa Türkiye'deki adamın (GM, GMY değilse) size yurtdışı pozisyonu almanız için katkısı azdır. Esas önemli nokta, firmanızda çalışan expat'larla aranızı iyi tutun, hem insani ilişkileriniz iyi olsun, hem de işiniz iyi olsun ve bu expatlar sizin işinizin iyi olduğunu bilsin. Sizin yurtdışında çalışma isteğinizi bilsin. Malum expat bugün burada yarın başka yerde. İşte başka yere geçince size "Mexico'ya gelir misin?" diye bir mail atabilir. Veya siz adamın gittiği bir ülkede ilan çıınca adamdan sizi hiring manager'a refere etmesini iseyebilirsiniz. En kötüsü referans olur.

Bunu yapmak için gerekirse firma içinde ekip değiştirmeyi de göze alın. Expat yöneticilerin olduğu ekiplere geçin. Yöneticinizle açık olun, ben size 2 yıl 3 yıl commitment veririm ama benim isteğim bu sürenin sonunda yurtdışına gitmek, sizden ne gibi destek alabilirimi konuşun. Çok net olun, yöneticinizin kıvırmasına izin vermeyin, geniş geniş, tabii bizde destekleriz, bak hazineden Ali Almanya ofisine geçti derlerse, aa ne güzelmiş demeyin. Ali, Almanya'ya nasıl geçti, sürec bir anlatır mısınız diye sorun. Sonra Ali ile maillaşın, işin gerçeğini öğrenin. Pes etmeyin, işin peşini bırakmayın.

Firmanızdan yurtdışına gitmiş Türkleri bulun, gidenlerle bir şekilde iletişime geçin size şirketinizin yurtdışı süreçleri hakkında bilgi versinler. Şunu bilin iç ilanla da olsa, hiçbir iş ilana tıklamakla alınmaz. Çaba sarf etmelsiniz. İlana herkes tıklıyor.

LinkedIN'e girin, yurtdışındaki Türkleri bulun, CV'lerini inceleyin. Çoğunuun özelliği çalıştıkları firmalar ile yurtdışına gitmeleridir. Giderler, gittikleri ülkeye alışırlar 2-3 sene sonra iş değiştirirler.


Yeni mezunnsanız ve yurtdışında çalışmak istiyorsanız, baba parası, burs murs ile yurtdışında master yapıp iş arama imkanı yoksa (ki bunu işlemiştik, zor bir yol), en mantıklı yol (ki çok zordur) uluslararası bir firmaya girip, iyi çalışıp, kendinizi geliştirip, iyi network kurup, hedefinizi çizip doğru zamanı ve ilanı kollamaktır.

Bu yöntemin en zor kısmı, iyi bir çalışansanız, üstleriniz sizi bırakmak istemeyeceklerdir, commitment üstüne commitment isteyebilirler. 2 senede bir sizi terfi ettirip, ulen böyle giderse GM olurum moduna girebilirsiniz, saçma sapan borçlanmalara gidip vazgeçebilirsiniz, sizin iyi işiniz ile kendi işi parlayan bir üstünüz özellikle sizin yerinize koyacak biri yoksa önünüzü kesebilir...

Bu tarz olayları fark ettiğiniz anda yöneticinizle konuşun, benim yurt dışı olayını bir somutlaştıralım diyin, kariyer planlaması toplantısı isteyin. Türk firmada kariyer planlaması falan deseniz siktir git derler veya ben 40 yaşımda müdür oldum falan duyabilirsiniz ama yabancı firmalar alışıktır. Seve seve bu toplantı yapılır. Üst yöneticinizle konuştunuz, baktınız somut birşey yok, laga luga yapıyor, toplantıda ben bir de XXX beyle (yöneticinizin yöneticisi) görüşmek ve onun fikirlerini de almak istiyorum diyin. Bu durumda olacak olay yöneticiniz, kendi üstünü kendise zarar gelmeyecek şekilde bilgilendirecektir. Burası artık sizin firmayı ve karşınızdaki kişileri ne kadar bildiğinize göre değişecektir. Akıllı ve gerçekçi olun. Baktınız yöneticiler, sallamıyor sizi, o zaman siz o işi sallayın. 3'e 5'e bakmadan sektör değiştirmeden, terfien geçmeye çalışmadan, izin günlerim yanacaktı, bonusu da bekleyeyim demeden, kıdemimi yakmamayım demeden. Hemen kaçın oradan, hatta ben iş bakıyorum diye de söyleyin. Tabii adabıyla, bu işi çok feci tehditkar tavırlarla, küçük dağları ben yarattı havalarıyla yapan 2-3 yıllık yeni yetmeler var aman diyeyim öyle değil. Kimsenin istifasıyla firmalar batmaz. Burada ben gitmek istiyorumu ciddiyetiniz anlaşılsın ve cidden gidin diye söylüyorsunuz. Son çare olarak.

Neyse hedefinize kitlenin, cidden çalıştığınız firma ile gitmek nispeten en kolayıdır.

Görüşmek üzere...

18 Ocak 2018 Perşembe

Yurtdışına "kapak" nasıl atılır? (4) - Olmuyor, olmuyor, olmuyor aq!!!

Epeydir yazamadım, ama bomba gibi geri geldim.  Yurtdışı yazılarına devam;

Öncelikle kendinize dürüst olun, yurtdışı gerçekten istiyor musunuz? Çok meşakatli bir yol bu, "comfort zone"dan çıkmaya hazır mısınız? İngilizceniz yeterince iyi mi? Gidince dilim açılırla olmuyor... Evliyseniz eşiniz gerçekten istiyor mu? Hangi ülkeyi istiyorsunuz? O ülkeye hiç gittiniz mi? Örneğin Dubai'ye turist olarak gitmekle yaşamak çok farklı. O ülkenin "cost of living" ini hesaplanız mı? Çocuğunuz Türkiye'deki kıçı kıytırık anaokuluna bile bıraktığınızda ağlayan ve sosyal olmayan bir çocuk mu? Ne maaş almanız lazım vs. ne alabilirsiniz baktınız mı...

Bunlara baktınız halen gitmek istiyorsanız başlayalım...

CIA'lar, CISA'lar havalarda uçuşuyor, İstanbul İngilizce işletme üstü Bilgi'de MBAsin. Big 4da işe başlamışsın, 5inde senende ISO 100 içindeki firmada bütçe raporlama müdürüsün... Yurtdışı istiyorsun.. LinkedIn'den 1000 başvurun var ama ne arayan var ne soran. Nerde yanlış yapıyorsun??? Hiçbir yerde yanlışın yok aslında, yolun doğru ama bilgin eksik.

Hocam yukarıdaki gibi bir adamsan, sana kötü haberim var, senden çok var... Zebellah gibi denetçi, finansçı, bütçeci, finansal kontrollör kaynıyor yurtdışı. Kanada diye express başvuruda bu işlere puan vermiyor, hatta yer vermiyor sanıyorsun. Dubai, kaynıyor bizden. Bahrain, bankacı kaynıyor... Amerika seni ne yapsın; CPAli adam dolu.

Şimdi bilmeniz gereken şudur; Türkiye'deki top tier üniversiteniz Bahrain'deki Head Hunter'a hiçbirşey ifade etmiyor. Maalesef MBA'iniz de aynı şekilde...

Bu sebeple daha önce yazdığımız LinkedIn'den başvurdum niye aramıyorlar sorunuzun cevabı budur.
Yanlış anlaşılmasın, uluslararası sertifikanız mutlaka olsun, MBA falan iyidir para eder, Big 4 candır ve her zaman her yerde artısı vardır (içi sizi yaksa da:). Ama bunlar sizi Hollanda'daki iş için Hollanda'da yaşayan bir Polonya'lıdan ön plana çıkartmaz.

Bilmeniz gerekenler UK ve GCC'de çok iyi eğitim almış bu özelliklere sahip Hintli, Pakistanlı, Mısırlı ve Lübnanlılarla yarışıyorsunuz. Avrupa'da ise bu yarışa Polonyalılar dahil oluyor. Siz yurtdışında parannın ...mına koymayı planlarken, Hintli, Pakistanlı ve Polonyalılar cidden düşük rakamlara çalışmaya razılar. Bu ülkeden önceden yurtdışına giden insanlarda vatandaşını koruma, kollama ve lobi olayı üst düzey. Hatta bir iş yerinde belli bir ülkeden insanlar fazlalaşınca "Indian Mob", "Polish Mob" gibi laflar hemen dolaşmaya başlıyor. Biz burada çok zayıfız, yurtdışına kapağı atan Türklerin bir kısmı askerdeki bir zihniyete bürünüyor ve "ben çektim onlarda çeksin" diyip kimseye yardımcı olmuyor. Veya daha elitist bir yaklaşımla yurtdışında Türklerle tamamen ilişkisini kesiyor...

Öncelikle CV'nizi hazırlayın. Çalışmak istediğiniz ülkedeki CV hazırlama firmaları olur, onlardan birini bulun, kendi hazırladığınız CV'yi gönderin, parasını verin, adamlar düzeltsinler, sizin için daha profesyonel hale getirsinler. Bu CV'yi LinkedIn,e yükleyin. Sonra o ülkedeki kariyer sitelerini bulun. Misal Asya tarafında Monster çok etkili. UAE'de Bayt (LinkedIn'in muadili), efinancialcareers ve Gulf Talents iyidir.. Bunları bulun CV'leri yükleyin. Her gün 1 saatinizi ilanları inceleme ve ayırın.  Ve başvuru yapın. En iyi ihtimalle Skype'la falan görüşme kapabilirsiniz. Ama bu yöntemin tutma ihtimali cidden düşük. Zira gideceğiniz ülkede adam bitti de Türkiye'den mi adam alacaklar... 15 yılı aşan iş hayatımda bu yöntemle iş bulan bir elin parmaklarından az kişi tanıdım... Zor abi...

Çalışmak istediğiniz ülkedeki Türkleri bulun, iletişime geçin. Derdinizi yazın, belki düzgününe rastlarsınız :) Yapılacabilecek bir başka mantıklı şey, kendinizi bir ürün olarak düşünüp road show'a çıkın. 2 haftanızı çalışmak istediğiniz ülkede geçirin, o ülkeye gtmeden önce LinkedIn'den Head Hunterları bulun onlara cv'nizi gönderin, ben bu tarihlerde ülkedeyim, kendimi tanıtmak isterim vs. vs. diyin ve randevu almaya bakın. Böyle iş bulan iki arkadaşım var, bence bu da long shot ve şans...

Bir sonraki yazımda artık bu işin oluru nedir oraya değineceğim...